16 Nisan 2016 Cumartesi

Hallstatt



Hallstatt’ı ilk ‘Dünyada görülmesi gereken 100 yer’ içinde farkettiğimde buraya mutlaka gitmeliyim demiştim. Daha sonra ‘Avrupa’nın en güzel 10 köyü’ içinde çıktı karşıma. Birbirinden güzel fotoğraflarını incelediğimde önce karlar altında en güzel olanı demiştim. Yeni bir yıla girmek için muhtesem bir lokasyondu. Fotoğraflara baktıkça baharda da kimbilir ne kadar güzel olur diye düşünürken geçen sonbaharda kendimi orada buldum.


Hallstatt’a hangi mevsimde giderseniz gidin, büyüleyici bir şekilde karşılayacaktır sizi.
Bizim 3 günlük Salzburg gezimizin ilk durağı oldu Hallstatt.


Salzburg havaalanndan araba kiralayabileceğiniz gibi otobüs ile de ulaşabiliyorsunuz Hallstatt’a. Tren İstasyonunun yakınında bulunan otobüs terminalinin bulunduğu Suedtiroler Platz’tan 150 numaralı otobüse binince son durak olan Bad Ischl’te iniyorsunuz. Bad Ischl’ten tren ile Hallstatt’a  ve son olarak feribot ile karşı kıyıya geçiyorsunuz.  Bizim tercihimiz araba kiralamaktan yana idi.


Arabaya binip navigasyonumuzu açtıktan kısa bir süre sonra kendimizi görsel bir şölenin içinde bulduk. Dağların eteklerinde süzülürken karşımızda ve yol kenarlarında sarıya kızıla boyanmış ağaçların yemyeşil kırların tablo gibi Avusturya köylerinin arasından ilerliyorduk. Hafızamıza kazımaya calıstığımız bu kareleri zaman zaman durup fotoğraflerken sanki doğa bizi Hallstatt’a hazırlıyordu. 1.5 saat süren yolculuğumuzda nefes kesen bir manzara karşısında hepimiz yolun ortasında kendimizi arabadan dışarıya attık. Karşımızda Hallstatt gölü bir yağlı boya tabloymuscasına sarının kızılın yeşilin mavinin tonlarında dağlardaki ağacların renklerinin göle yansımasıyla durgun dingin ve sessiz öylece karşımızda duruyordu.



Bu muhteşem manzarayı fotoğraflama heyecanımız bittiğinde sağımızda ağaçların arasından görünen boylu boyunca uzanan Hallstatt köyü bizi bekliyordu.



Karşımıza çıkan tünelden geçtiğimizde kendimizi Hallstatt’in içinde buluyorduk.
Arabalardan inip gölün kıyısına vardığımızda hepimiz büyülenmiştik. Bu tablonun içinde bir rüyadaydık sanki. Puslu dağları sarmalayan rengarenk ağacların eteklerinde uzanan Hallstatt bizi kucakliyordu.


Hani bazi anlar yada yerler vardir anlatılmaz yaşanır. İste Hallstatt öyle yerlerden biri. Fotoğraflarından çok daha büyüleyici .

Hiç vakit kaybetmeyin hemen gidin derim. Öyle uzun boylu tatil programı yapmaya da gerek yok. Bir kaç günlük kısa bir tatil sadece orayi bile görmeye değer.

Avusturya Salzkammergut Göller Bölgesi’nde Salzburg ve Graz şehirleri arasında yer alan Hallstatt’a Viyana dan trenlede ulaşmanız mümkün.

Hep diyorum yine tekrarliyorum, öyle  1.5 saatte gezilebilecek bir yer miş diyip görmüş olmak için gitmeyin, gidin ve yaşayın..

Bölgede neredeyse her evde yatak+kahvaltı veriliyor. Özellikle göl manzarasını gören tepe bir evi tercih ederseniz güneşin doğuşu ve batışı  esnasindaki o muhteşem manzarayı kaçırmamış olursunuz.


Gölün sakinliğine tezat heybetli dağlarıyla Hallstatt nefes kesen manzarasıyla
Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olmakla beraber UNESCO mirası listesinde yer alıyor.




  
Hallstatt’a ayrıca Kültür Mirası Müzesi görülmesi gereken yerlerden biri. Hallstatt’ın 7000 yıllık tarihini sergileyen müzede bölgeyle ilgili geniş bilgi edinebilirsiniz

Hallstatt, dünyanın ilk tuz madenine de ev sahipliği yapmakta, dilerseniz burayı da görün derim.