3 Ağustos 2016 Çarşamba

Corsica


Fransız Rivierasından Korsanlar adasına yolculuk!

Sisli tepeler, masmavi plajlar, el değmemiş koylar.



Tarihine bakacak olursak yüzyıllar boyunca Cenevizlilerin, İtalyanların, İngilizlerin, Fransızların hatta  Osmanlıların  istilasına uğramış.
  
Cenova'nın zalimce yönetimi  yüzünden ada ayaklanmış ve Pasquale Paoli 1755'te Corsica Cumhuriyeti'ni ilan etmiş. Bu durum karşısında Cenova, 1768'de imzalanan Versailles Anlaşması'yla adanın yönetimini Fransa'ya bırakmış Paoli, aynı yıl adaya çıkan Fransızlara karşı 1 yıl başarıyla dirense de Porto Nuevo Savaşı'nda aldığı yenilgi yüzünden İngiltere'ye sürgüne gönderilmiş ve ada Fransa tarafından ele geçirilmis. Ancak Corsica halkının önemli bir bölümü kendini hiçbir zaman Fransız olarak hissetmemiş.
II. Dünya Savaşı'nda 1942-1943 arasında İtalya tarafından işgal edilen Corsica, 1975'te Fransa'nın 22 bölgesinden biri olmuş. Corsica'nın nüfusu 240.000'dir. Bunların yaklaşık %70'i Corsicalıdır. Corsicalıların %98'i hem Fransızcayı hem de Corsicacayı kullanıyorlar.

Corsica da Fransızca konuştuğunuz zaman İtalyanca cevap almanız yada İtalyanca konuştugunuz zaman Fransızca cevap verilmesi cok olağan.
  
İster teknenizle olsun, ister uçakla, isterseniz feribotlarla Akdeniz’in tarihle, hüzünle ve doğal güzelliklerinle harmalanmış bu güzel adasını mutlaka görmelisiniz.


 Corsica başlıca 2 ana bölgeye ayrılıyor; 
“Yukarı Corsica” Haute-Corse   ana merkezleri  Bastia olmak üzere ,Corte, Sartène ,
Saint-Florent , Calvi ve L'Île-Rousse bu bölgede yer alıyor.
“Güney Corsica” Corse-du-Sud  merkezi Ajaccio olmak üzere Porto Vecchio , Bonifacio ve Aleria bölgelerini içeriyor.

Bonifacio

Coğrafi olarak denizin ortasında bir dağ  olarak tanımlayabileceğimiz bu adada  doğa sporlarına ilgi çok yüksek. Ada ayrıca "Corsica Bölgesel Doğal Parkı"na sahip. Bu doğal parkta ender bulunan binlerce havyan ve bitki türü koruma altında. 1972'de oluşturulan bu park; Porto Körfezi'ni, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde bulunan Scandola Doğal Rezervi'ni ve adanın en yüksek dağlarından bazılarını içeriyor

Corsica’nın 4 havalimanından en büyüğü Ajaccio şehrindeki Aéroport de Ajaccio Campo Dell’Oro. Onu Bastia’daki Aéroport de Bastia-Poretta takip ediyor. Calvi ve Figari ise küçük havalimanlarından..

Corsica&Sardinia Feribotlari ile Fransa dan Toulon ve Nice den Bastia, L’ile Rousse, Calvi ve Ajaccio bölgelerine 5-6 saat süren bir yolculukla, Italya dan Elbe adasindan 1saat 30 dakika ve Savona’dan Bastia’ya 6 saat 30 dakika süren bir yolculukla ulasılabiliniyor.

SNCM Feribotlariyla Marsilya’dan Bastia, L’ile Rousse, Ajaccio ve Porto Vecchio’ya feribot bulabilirsiniz tabii 12 saatlik bir yolculuğu göze alabilecekseniz.

Feribot saatleri gideceğiniz mevsime ve bölgeye göre sıklık gösteriyor, uçakla feribot bağlantınızı iyi yapmanız gerekiyor, risk alamayacağınız durumlarda konaklamanızı tavsiye ederim.



Evet adaya ulaşmak o kadar kolay değil, adaya ulaştıktan sonra da gezmek bir o kadar zor, ancak bu sayede ortaçağdan kalan kasabalarda doğanın binbir bakir hali ve el değmemiş plajlariyla bütünleşebiliyorsunuz.

Corsica alışageldiğiniz diğer Akdeniz adaları gibi değil, asi bir ada.
Çoğunlukla Fransızların ve İtalyanların Corsica’nın birbirinden güzel limanlarında bağlı tekneleriyle, her seferinde sanki ilkmiş gibi keşfettikleri koylarda yada karavanlarınla, arabalarınla, ailelerinle yaz tatillerini geçirdikleri , gençlerin çadırlarıyla, dağ motorsikletlerinle tatil yaptıklari bir bölge.
Ada o kadar büyük ki, yazın her gün onlarca feribot seferleriyle dolan bu adada üst üste insan dolu plajlar göremiyorsunuz.

Karavanları ve çadırları ile tatil yapanları ayrı muhteşem koylar, tekneleriyle gelenlere ayrı limanlar, kaldıkları bölgeye göre otellerde konaklayanlara beyaz kumu ve turkuaz deniziyle ayrı plajlar ev sahipliği yapıyor.

Deniz, güneş, kum ve fazlası diyorsanız doğru yerdesiniz.

Ben yine okuduğum bloglar sayesinde beklentime uygun çok doğru bir seçim yaparak tatil için daha sakin olan Corsica’nin Kuzey bölgesini seçtim.

La Balagne bölgesinde dağların altındaki turkuvaz paljlarda el değmemiş koylarda huzur dolu bir tatil imkanı yakaladım.

Belki bu süre içinde tüm Corsica’yı gezebilirdim ama hep diyorum ya.. sadece görmek için seyahat etmeyin o bölgeyi yaşamak için edin.


La Balagne Calvi’den  L’Ile Rousse’un kuzeyine Saint Florent’a doğru uzanıyor.




Kıyı şeridinin haricinde tepelerinde  Sant'Antonino, Speloncato, Pigna, Lumio, Aregno, Belgodère gibi birbirinden güzel ortaçağdan kalma köylerini gizliyor.


  
“Tramway de Balagne” plajların küçük treni ile Balagne bölgesindeki
Plage de Calvi, Sainte-Restitude - Pain de Sucre, Ondari-Arinella, Giorgio, Sant'Ambroggio, Algajola, Aregno, Davia, Bodri, Ile Rousse gibi  tüm plajlara erişebiliyorsunuz.



Biz tatilimizin merkezi olarak köpeğimiz ile seyahat ettiğimiz için ve onunla konaklayabileceğimiz en keyifli oteli L’Ile Rousse bölgesinde bulduğumuz için     
L’Ile Rousse’u seçiyoruz. Her gün ayrı bir koyda denizin ve güneşin tadını çıkarırken o da yemyeşil bir bahçeye açılan ve oradan küçük plajımıza uzanan pet dostu Santa Maria otelimizin odasında en keyifli tatilinin zevkini yaşıyordu. Kah çimlerde koşarak, kah sahilde kumlarda yuvarlanarak, denizin içinde kıyıda oynaşan minik balıkları yakalamaya çalışarak.


Corsica seyahatimize İstanbul’dan Nice’e uçarak başlıyoruz, Corsica’nın heyecanı ile Nice’de konaklamayı dönüşümüze bırakıyor, alandan doğruca limana hareket ediyor, 14.00 te kalkacak olan  Corsica& Sardinia feribotumuza yetişiyoruz.
Bagajlarımızı feribotun bagaj odasına bıraktıktan sonra 5 saat sürecek olan yolculuğumuz için üst salonda yerimizi alıyoruz. Hemen hemen herkes köpekleri ve kedileriyle seyahat ediyor. Feribotun güvertesinde ufak bir havuz  üst güvertede köpekleri gezdirmek ve tuvalet ihtiyaçları için özel bir alan var.
5 saat nasıl geççer derken geçiyor, 19 gibi L’Ile Rousse’a yanaşıyoruz. Otelimize girip odalarımıza yerleşirken muhteşem bir gün batımı manzarası bize hoşgeldin diyor ve Corsica tatilimiz başlıyor.



L’Ile Rousse

Corsica’nın orta çağdan kalma en eski yerleşim birimi
1848 yılına kadar adı Isola Rossa olarak italyanca anılmış.


Meydandaki kilisenin önündeki uzun palmiye ağaçları sanki özgürlük anıtı gibi göğe yükseliyor.


Merkezinde orta çağdan kalma evlerin dar sokaklarının her kıvrımında ayrı güzel bir restaurant ile karşılaşıyorsunuz bu restaurantlarda yemek yiyip Corsica şaraplarının tadına varmanız için rezervasyon yapmanız sart.

Sokaklarında gezerken tarih kokan pazarında alışveriş yapabilirsiniz.


L’Ile Rousse da gündüzleri boylu boyunca uzanan plajlar akşamları kumların üzerine yerleştirilmiş masalarla restaurantlara yerini bırakıyor.



Limandan bir yolla bağlanmış L’ile de la Pietra 15. Yüzyıldan kalma bir kaleye ve tepesinde 1857 yılında yapılmış bir deniz fenerine ev sahipliği yapılıyor. Bir saatlik sürecek yürümeyi ve tırmanmayı göze alamıyorsanız mutlaka merkezden kalkan turistik trenle bu adayı gezmenizi tavsiye ederim. Hele ki gün batımında Fenere çıktığınızda muhteşem bir manzara ile karşı karşıya kalacaksınız.



Calvi

La Balagne bölgesinin merkezi olan Calvi, güney bölgedeki Porto Vechio ile birlikte adanın en ayrıcalıklı ve yat limanı olduğu için en turistik bölgesi.


Kıyı şeridini izleyen Tramway de Balagne ile L’Ile Rousse’dan Calvi’ye muhteşem koylar eşliğinde yarım saatte ulaşıyoruz.


La Haute Ville (Kale bölgesi, yukari Calvi ) ve La Basse Ville  (Aşağı Calvi ) olarak ikiye ayrılıyor. Kalenin içindeki yerleşim bölgesi tüm mistik havasını korurken, aşağı bölgesi modern olarak gelişmeye devam ediyor.


Eskiden balıkçıların kullandığı limanı şimdi lux tekneleri ağırlıyor.
Daracık sokaklarındaki merkezi ve çarsısını minik dükkanlar süslüyor.


Bir yay çizen bembeyaz kumsalı ve turkuaz denizi sizi kucaklarken restaurantlardaki deniz mahsulleri size gizli lezzetler sunuyor.

Saint Florent

Bastia bölgesine 24km Ile Rousse a 47 km uzakta olan Saint Florent bir denizci kasabası.
L’Ile Rousse’dan Saint Florent’a tren yok. Sabah erken kiraladağımız araç ile yola çıkıyoruz. Dağların tepelerine ulaştığımızda, hayli virajlı yollarda nefes kesen manzaralara tanık oluyoruz. 


Bu güzel beldeye 1848 yılına kadar adı İtalyanca olarak San Fiorenzo deniyor.

Şehir 1440 yıllarında kalenin eteğine bu gün “La vieille ville” diye adlandırılan bölgeye kuruluyor.



Corsica’nın en güzel plajları “La plage de Saleccia” ve “La Plage de Loto” bu
bölgede bulunuyor


Bu eşi benzeri olmayan plajlarıyla ve festivalleriyle Saint Florent bölgesi adanın önemli bir sahil  beldesi haline geliyor ve “Petit Saint- Tropez” olarak anılıyor.

Plajlara Saint Florent’dan Port de plaisance limanından bindiğiniz taxi boatlarla ulaşabiliyorsunuz .

Haydi durmayın yaz bitmeden gidingidebildiğiniz yere!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder