Baharda Como Gölü
Son yıllarda yaptığım seyahatlerde gideceğim bölge hakkındaki blog yazılarından yaptığım çok doğru saptamalarla ben de gezilerimi kaleme almaya karar verdim.
İlk olarak 2014 yılında sevgili dostum Ayşe Gülay Hakyemez'in "Bir başka İstanbul" bloğunda son yaptığım gezi Como Gölünden yazmaya başladım.
Lago di Como
|
İtalya nedense anlamadığım bir şekilde beni çeken her köşesi gezilesi ve gittiğimde hiç yabancılık çekmediğim bir ülke.
Como’da da öyle oldu, herkesin aksine Milano seyahatlerine sıkıştırılmış günü birlik turlar yerine hedefim bir Nisan ayında direk Como Gölü oldu.
Paris te okuyan kızımın Paskalya tatilini fırsat bilerek, ilk olarak
deneyimlediğim Easy Jetle Paris ten Milano ya uçup Duoma Meydanın da dinlenip
Galleria Vittoria Emanuelle de spagettilerimizi yedikten sonra,Milano’nun en
büyük tren istasyonu olan Centrale tren istasyonundan Varenna ya hareket ettik.
Milanodan
Coma ya gelip tekne turu yapsanız bile Como Gölünün bu eşsiz
güzelliğini ruhunuza sindirmeden geri dönmüş olursunuz.
Tavsiyem,
herkes gibi Como ya değil, o hızlı turlarda önünden geçip, ya da sadece inip
bir yürüyüş yapıp yemek yiyebildiğiniz Bellagio.
Ben öyle yaptım, otel rezervasyonumu Como merkezinde değil, gölün tam ortasında, iki bacağının birleştiği yerde yer alan ve Como Gölü’nün incisi olarak adlandırılan Bellagio’da 4 gün kaldım.
Milano Centrale Gare
|
Öncesin de 2 gece Como 2 gece Milano mu yapsam diye düşünürken son dakikada 4 günü de Como da geçirme kararımın nedenli doğru olduğunu orada anladım.
Como Gölünde vapurla seyahat 2 saatinizi, kapalı hızlı küçük katamaranlarla 1 saatinizi alıyor.
Como, Cernobbio, Argegno, Gölün tek adası Comacina, Lenno, Tremezzo, Cadenabbla, Bellagio, Mennagio,
Varenna iskelelerinde duruyor.
Bellagio da konaklayacağımız
için Milano dan Como ya değil Varenna ya tren bileti alıyoruz. Comodan tekne
ile Bellagio en az bir saat Varenna dan 15 dakika sürüyor.
Paristen Bellagio ya gelene
kadar tüm ulaşım araçlarını kullanıyoruz taxi, uçak, otobüs, metro, tren,
vapur.
Varenna da trenden indikten
sonra sahile doğru valizimizi çekmeye başlıyoruz, karşımıza çıkan turist information
dan Como gölü haritası ve vapur saatlerini belirten broşürü aldıktan sonra 10
dakika sonraki vapura yetişmek için hızla ilerliyoruz. Varennayı gezmeyi
dönüşümüze bırakıyoruz.
Vapurda gördüğümüz o eşsiz
manzara karşısında anında büyüleniyoruz. Varenna nın güzelliğine mi, tepeleri
karlı Alp dağlarına mı, önümüzde beliren Bellagio ya mı?
Bellagio
|
Bellagio iskelesinde bizi mor salkımlarla süslü cafeler karşılıyor, fotoğraf çekmeyi bırakıp alelacele inmeye çalışıyorum, iskeledeki denizciler gülümsüyor, gerçi acele etmeye gerek yok, gemi kaptanı bu güzelliği fotoğraflayıp sonra inmeniz için hiç acele etmiyor.
Bellagio |
Arkamıza bakıp gemiyi uğurluyoruz, sanki otelimizi biliyor gibi sağa doğru yürümeye başlıyoruz, yine de önümüzde beklemekte olan taxi şöförüne otelimizi sorup emin adımlarla otelimiz Excelsior Splendide doğru yürüyoruz..
1907 yılından kalma Art Nouveau bina bizi karşılıyor, kendimizi evimizde gibi hissediyoruz, ufak bir farkla seçtiğimiz göl manzaralı odaya girdiğimizde Como gölü bizi kucaklıyor.
Bellagio
|
Üstümüzü değiştikten sonra daracık merdivenli sokakları inip çıkıp, gün batımı için Grand Hotel Villa Serbelloni. de önce limonlu bir yorgunluk çayı içiyoruz, Geçmişi 1873’e dayanıyor. gün batımına doğru şaraplarımızı ve brusettalarımızı ısmarlıyoruz. Dağların arkasında kaybolan güneş ile hava soğuyor, birbirinden güzel butikleri gezerek otelimize dönüyoruz, sıcak bir duşun ardından sabah 5 ten beri ayakta olduğumuz için erkenden uyuyoruz.
Ertesi sabah uyandığımda gün yeni doğarken dolunayda ona eşlik ediyordu, muhteşem bir manzaraydı Como gölünde. Camları açıp tekrar yatağıma yatıp yattığım yerden bu eşsiz manzarayı seyretmeye devam ederken tekrar uykuya dalıyorum. Sabah 8 de kalkıp tarihe eşlik eden merdivenlerden kahvaltı salonuna iniyoruz. Rüzgar dinmiş Como gölü önümüzde boylu boyunca uzanıyordu.
Kahvaltıdan sonra kısa bir sahil yürüyüşü yapıp, kurulan pazarda geziyor, dik merdivenleri tırmanıp çalan çanlar eşiliğinde kiliseyi ziyaret ettikten sonra Como ya gitmek üzere iskeleye iniyoruz. 1 saatte hızlı gidiş seçtiğimiz için kapalı bir katamaranla yolculuk yapmak önce keyfimi kaçırsada eşsiz bir doğa güzelliğinin arasından süzülerek Como ya varıyoruz.
Meydanda pilin mucidi Alles Sandro Volta’nın heykeli, cafelere dağılmış
turistler, limanda demirli yelkenlileri seyrederek sağdan ilerliyoruz Küçük
Milano bizi karşılıyor, Duoma kilisesi ve meydanıyla, daracık sokaklarda
elimizde dondurma birbirinden güzel şık marka marka butiklerle ilerliyoruz.
17.00 vapurunla Comodan dönmeyi planladığımız halde finukulere binmekten vazgeçip bizi geri çağıran Bellagio için 15.00 te 2 saatlik süren vapurumuza binip Como gölünde kuğu gibi süzülerek birbirinden güzel manzaralar eşliğinde geri dönüp, önce yorgunluk çaylarımızı içtiğimiz Cafe Rossi de gün batımına şaraplarımızla eşilik ediyoruz.
Dağların
arkası hala aydınlık, batan güneş bulutları pembeye boyarken otelimize doğru
yürüyoruz.
Ertesi gün Bellagio’nun en
ünlü villası olan Villa Serbelloni parkını
gezmek için, saat 11 de rehberimizle turist information bürosunun önünde
buluşuyoruz. 2 saat süren bir tırmanışla villanın bahçesi olan park adım adım geziyor, eşsiz fotoğraflar çekiyor, dinlenme
molalarında bu eşsiz doğayı ve havayı içimize çekiyoruz.
Tekrar gölün kenarına indiğimizde Caffe Rossi de dinlenip, ardından
otelimizin arkasındaki tepeyi tırmanıp gölün diğer yakasına
geçiyor, cenneteymişiz gibi bir keyifle sessizliği ve dinginliği
dinleyip yemeğimizi yedikten sonra otelimize dönüyoruz.
Bellagio
|
Bir sonraki gün. Bindiğimiz deniz taksi, masmavi gölde bizi Lenno da gölün en ünlü villasına götürüyor. Villa del Balbianello. Bütün bir kış boyunca bilgisayarımda wall paper olmuş yere artık rüzgarla yaklaşıyordum.
Villa, 18. yüzyılda, Kardinal Angelo Maria Durini için
yapılmış, daha sonra bir çok kez el değiştirmiş. Son sahibi ise İtalyan kâşif
ve işadamı Guido Monzino olmuş. Hiçbir mirasçısı olmadığı için villa devlete
kalmış. Bu ilginç villa ayrıca Yıldız Savaşları, Casino Royal, Ocean’s
Twelve gibi filmlere de mekân olmuş.
Tremezzo |
Burayı gezdikten sonra, Lennoda en sevdiğim villaya karşı şaraplarımız yudumlarken günü batırıp Tremezzo nin villalarının muhteşem bahçelerini seyrederek Bellagio ya dönüyoruz.
Son Akşam yemeği için Suisse restaurantta rezervasyon
yaptırıyoruz.
Otelde
üstümüzü değiştikten sonra Bellagıo nun en güzel restauranında en güzel
yemeğimizi yiyor ve şaraplarımızı yudumluyoruz.
Ertesi sabah acele etmemiz
için hiçbir neden yoktu, Como dan uyanmanın keyfiyle güne merhaba deyip,
otelimizin kıyı şeridinde kahvaltımızı ediyor,
bizi Varenna ya geri götürecek olan vapurumuza biniyor, arkamızda
Bellagio, Alp dağlarının gölgesinde önce Menaggioya uğrayarak Varenna da
iniyoruz.
Trenimize 2 saat olduğu için Varenna kıyısında kısa bir yürüyüş yapıp kalbimiz Bellagio da öğlen yemeğimizi yedikten sonra ağır adımlarla tren istasyonuna doğru ilerliyoruz. Varenna dan Milano Centrale tren Garına oradan shuttle ile Milano Malpensa Havaalanı na geldiğimizde bu küçük ama büyüleyici turumuz sona eriyordu.
Trenimize 2 saat olduğu için Varenna kıyısında kısa bir yürüyüş yapıp kalbimiz Bellagio da öğlen yemeğimizi yedikten sonra ağır adımlarla tren istasyonuna doğru ilerliyoruz. Varenna dan Milano Centrale tren Garına oradan shuttle ile Milano Malpensa Havaalanı na geldiğimizde bu küçük ama büyüleyici turumuz sona eriyordu.
Como
|
Harika bir yazı:)) teşekkürler.
YanıtlaSilçok teşekkürler :-)
SilTebrikler, mukemmel bir yazi olmus
YanıtlaSilTeşekkür ederim sevindim..
SilYazınıza bayıldım devamını bekliyoruz :)
YanıtlaSilBeğendiğinize sevindim devamı gelecek :-)
Sil